avrupahollandaalmanyabelcikafransafetoakpchpmhpiyip
DOLAR
34,8000
EURO
36,7460
ALTIN
2.956,59
BIST
10.081,00
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak

Seçim dönemi

Avrupalı Türklerin sesi AVRUPA TÜRK GAZETESİ’nin yazarı Halit Turanoğlu yazdı.

Seçim dönemi

NRW de, önümüzdeki 3 ay içinde, biz Türkler için yoğun geçecek bir dönem yaşanacak.
Tabii konuya alakalı Türklerden bahsediyorum.
Nisan ayında Türkiye için Referandum, Mayıs 14 de de Almanya için Eyalet seçimleri…

Biz Gurbetçi Türkler vatan için, Bayrak için ölürüz,ama arkadan biri itekleyip, önden de biri çekmezse kolay kolay sandığa gitmeyiz.

Ne hikmetse, Türkiye de sadece 1 gün içinde gidilebilen sandık için %80-90 katılım sağlanırken, burada 15-20 gün süren oy verme işlemine rağmen % 40’larda dolaştı.O da Türkiye seçimleri için.

Alman siyasetinin seçimlerine katılım o rakamı bile göremedi.Alman Vatandaşı Türkler arasında %18 -20 bandını ileri geçemiyor.Her ne kadar kabul etmesekte bu da bizlerin ayıbı.Lafa gelince mangalda kül bırakmaz, ırkçılıktan ,ayrımcılıktan sızlanır, yöneticilerin eksikliklerini konuşur,sızlandığımız dertlerin çaresi hakkında kendi değerli fikirlerimizi anlatır dururuz amma ya kahve köşelerinde ya da bol bol kısır yenilen kadınların altın günlerinde.

Çünkü, genel olarak bizlerin Sosyal Hayatın içine girmek denince anladığımız ya Cami derneklerine üye olmak ya da, dernek olarak kaydı yapılan Kahvehane Lokal türü yerlere takılıp ,okeye döndükten sonra al papazı ver kızı türü kültürel faaliyetlere katılmak oluyor.Böyle olunca da sızlanır dururuz ama sesimizi duyurmamız gereken kimselere duyuramayız.

Türkiye bizim Anavatanımız. Orada olan herşey bizi mutlaka yakından ilgilendirir ve etkiler. İyi olanla gururlandığımız gibi,kötü olan da bizi üzer.Ancak Almanya da yaşayıp da, yönümüzü tamamen Anavatan’a dönük tutarsak, çok büyük gafletin içine düşeriz.

Almanya da yaşıyoruz.Ekmeğimizi burada kazanıp ,suyumuzu burada içiyoruz.Çocuklarımızın tamamına yakını bura doğumlu.Kimimiz esnaf olmusuz, kimimiz işçi. Resmi Kurumlarda Memur olanların sayısı bile azımsanmayacak kadar çok. Çeşitli branşlarda firma sahibi birçok iş-adamımız var ki bunların yabana atılmayacak sayıda istihdam sağladığını görüyoruz.

Bunlar gelecek açısından güzel. Ancak yetersiz.

Artık Muhafazakar gurbetçinin de Almanya siyasetinde yerini alması lazım.Su andaki mevcut Türkiye kökenli Vekillerin bizi ne kadar temsil ettiğini,bizim değerlerimize ne kadar değer verdiklerini en son sözde Ermeni soykırım yasa tasarısında kalkan parmaklarda gördük.

14 Mayıs’ta Eyalet Parlamentosu seçimleri olacak.Oy kullanma yeterliliğine sahip tüm Türk’lerin (Orta Asya,Balkanlar veya Türkiye kökenli)mutlaka sandığa gidip bir şekilde oyunu kullanması lazım. Hemen her parti içinde, kendisini temsil edebileceğine inandığı bir adayı mutlaka görebilecektir.

Seçimlere kadar, çeşitli sosyal etkinlikler vasıtası ile bu adayların takip edilip,taleplerimizi, beklentilerimizi karşılayabilme potansiyeline sahip olup olmadıklarını görebiliriz.

Burada, yine insanımızın, sosyal hayatın içinde aktif rol alabilme kapasitesi ön plana çıkıyor. İnsanlarımızın, mümkün olduğu kadar siyasetçilere ağırlığını hissettirebilecek şekilde hareket edebilmesi için birlik olup dernekleşmesi ve bu dernekler vasıtası ile kendisini iyi bir şekilde ifade etmesi lazım. En doğal hakkı olan seçme ve seçilme hakkını en iyi bir şekilde kullanabilmesi için, birey olmaktan çıkıp, toplum olarak hareket etmekten başkaca da bir yolu yoktur.

Bugün, bölücü terör örgütü PKK vePYD sempatizanlarının, normalde çok küçük bir azınlık olmalarına karsın, toplu olarak hareket etmenin sağladığı imkanlarla seslerini daha fazla çıkararak, Alman Siyasetçisini, Türkiye’yle ilgili kara propagandalarına alet ettiğini görebiliyoruz ve maalesef Alman siyasetçisi de bu propagandaya alet olabiliyor.

Buradaki yaşam standardının kalitesini yükseltme gayesinin yanında, Anavatanını da en iyi şekilde temsil etmek için, herkesin Almanya veya Anavatan için kurulan sandıklara gitmeye özen göstermesi ve ,Sivil Toplum Kuruluşlarında (STK) görev alıp varlığını ve ağırlığını hissettirmesi lazım.

Yarının bugünden daha güzel olması için sart olan budur. Yoksa bugün sızlanıp şikayet ettiğimiz şeylerin yarin karşımıza katlanarak çıkması işten bile değildir.

Şimdi,

Türkiye için Referandum, NRW için seçim sandığına koşa koşa gitmeye varmısınız?

Bu soruya benim cevabım kocaman bir EVET.

Size de yakışan işte böyle bir EVET’dir.

Hadi bakalım EVET diyelim ve sandıklara gidelim….

Halit Turanoğlu – Avrupa Türk Gazetesi yazarı
Avrupa Türk Gazetesi © GAZETEMİZİN YAZARI
Avrupalı Türk Demokratlar Birliği – UETD Bonn Şube Başkanı

YASAL UYARI: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Avrupa Türk Gazetesi'ne aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.