avrupahollandaalmanyabelcikafransafetoakpchpmhpiyip
DOLAR
32,4398
EURO
34,4599
ALTIN
2.480,83
BIST
9.679,80
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak

Bugün benim yaşgünüm ama…

Avrupalı Türklerin sesi AVRUPA TÜRK GAZETESİ’nin yazarı İmdat Kaymaz yazdı. Önümüzdeki dönem için olası toplumsal tehlikelerden bahseden gazeteci Kaymaz, dünya dengelerinin değiştiğini yazarak, Hollanda’da ‘polder modeli’ şeklinde ifade edilen uzlaşı arayışının adresinin Recep Tayyip Erdoğan’da odaklandığını yazdı.

Bugün benim yaşgünüm ama…

Evet bugün tarih 26 şubat ve benim yaşgünüm tıbkı sayın cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan gibi. Kendisinden yaş olarak tam çeyrek asır küçüğüm.  (Yaradan bunu herkese nasip etmez.) Buradan kendisinin de yaşgününü kutlar ve selamlarımı iletirim. Benim bugün yeni bir yaşgünüm olduğu için ve aynı zamanda da henüz 2017 yılı yeni başlamış sayılırken bazı olası öngörülerde bulunmak istiyorum bu köşe yazım da. (Artık bu ne zaman yayınlanır bilmiyorum şu an tabi.)

TRUMP’I GÖRECEĞİZ
Sanırım asıl bu yıl ABD’deki yeni başkan Trump’ın tam ne yapacağını göreceğiz. Umarım ne hataları ne de tutumu ne bölgemiz de ne de dünyanın başka bir bölge sin de savaşa yol açmaz! 

Ama asıl bu köşe yazıma asli konularında ise 17-25 aralık’ta hukuki ve siyasi darbeyi başaramayan, başta FETÖ gibi odaklar, askeri darbeyi de başaramamışken korkarım bu yıl yine benzeri bir girişimde bulunabiliyor olmaları’dır. Hedef sonuçta ilk başta sayın cumhurbaşkanımız ve sonrası da ise sayın başbakanımız’dır. Darbe kozlarını geçen yıl harcadılar ama medyamızda da bolca bahsedildiği gibi suikast (tarzı eylemler) olabilir darbe etkisi yapabilecek. Sıra dışı güvenlik önlemlerine ihtiyaç var yani. 

Bu konuda son söyleyeceğimi şimdiden söyleyeyim ama; Bu şekil suikastlarla bazı “roundları” belki kayıp etmeyebilirler ama maçı yani mücadeleyi kesinlikle kayıp ediyorlar ve edeceklerdir. Şayet günün birinde iş çığırından çıkıp savaş vatan topraklarına düşerse, bu savaşın asli dönüm noktası da bizim vatanımız olacaktır. Bunu her odak böyle bilsin!

3 “T”
Değişik bir kontekstte geçen bir dostum 3 T‘den bahsetti. Tanrı, toplum ve tarih diye bahsetti ve bende bu köşe yazıma uyarlarsam tabii ki bu (üstteki) yazdıklarımı Tanrı biliyor. Toplum ise (tekrar) öğreniyor. Tarih ise, zamanla görecek ve yazacaktır. Tıpkı şu an benim de yazdığım gibi. Bu sadece bu yıl için değil yazdıklarım ama önümüzdeki uzun yılları kapsayan risk ve olasılıklardan bahsediyorum tabi. Ama sanki önemli bir fitil yine atılacak bu yıl yine gecen yıl gibi.

Diyeceğim şu ki dünyadaki bütün göz ile görünen ve görünmeyen güç odaklarının kalplerine başta sevgi, vicdan ve sorumluluk düşüncesi ve duygusu girsin ki gereksiz (veya) yanlışlar ile barut fıçısı dünyamızı daha da fazla kaosa sürüklemesinler. Çünkü kendileri de yanabilir bu defa.

UYARMAYI HİÇ SEVMEM AMA ONA RAĞMEN DÜNYA’YI UYARIYORUM
Görünen o ki dünyada şuan bir (büyük) restleşme ve kaos var. Birileri ‘Rabbena hep bana olsun’ diyor mecazen. Örneğin başkan Trump ABD’nin askeri harcamalarını anında bir %10 ile yükseltti. Bu %10 Fransa veya İngiltere gibi büyük ve zengin ülkelerin toplam askeri harcamasına eşdeğer hatta biraz daha fazladır. Ve dünyadaki askeri harcamalar 2 trilyon Dolara yaklaşmış durumda. Bu harcamalar bir ülkenin milli geliri olmuş olsaydı dünyanın ilk 10 büyük ekonomisine girer idi.

Şöyle bölgemize baktık mı; Irak, Suriye, Ukrayna başta olmak üzere bir çok kaos noktaları var maalesef. Kaos’un zıttı düzen’dir ve bu kaostan düzen çıkarılabilinecek mi sonun da bilemiyorum? Umarım bütün krizlere bir siyasi çözüm bulunur ve bütün ateşler söner.

POLDER MODELİ
Bu konuda Hollanda’daki bir aralar popüler “polder” modelinden bahsetmeden edemeyeceğim. Yani pazarlık yapıp herkes ile bir konsensüse varıp pastadan payını alıp anlaşmaktır kısaca tanımı bu modelin. Dünyamızın şuan özellikle böyle bir modele ihtiyacı var. Umarım Hollanda’yı bu konuda örnek alır. Ama artık bakacağız ve göreceğiz. (Bu ara  konsensüs Hollanda’da kalmadı denilebilinilir artık maalesef. O yüzden Hollanda’nın geleceği de belirsiz. İslamafobi’yi norm haline getirdiler.)

4 “O” VE HER OLASILIK
Son olarak ise reis‘in sözleriyle kapatmak istiyorum. Ve bu sadece dünyamız ile sınırlamak istemiyorum tabi bunu kos koca evren varken. Kapsam olarak kastım ise aklıma gelen en geniş alan ve zaman olarak. Yani bütün varolmuş, olan, olabilecek ve olacak her şeyimiz ile Amsterdam dan selamet ile “Allah yar ve yardımcımız olsun!”

İmd@T Kaymaz – Avrupa Türk Gazetesi yazarı
Avrupa Türk Gazetesi © GAZETEMİZİN YAZARI
Avrupa Türk Gazeteciler Cemiyeti Disiplin Kurulu Üyesi


YASAL UYARI: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Avrupa Türk Gazetesi'ne aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.